"Namaz, Kur'an-ı Kerim,Zikir, Dua, Salavat"

Bu Blog Kapandı, Yeni Blogun Linki⬇️

Bu blogu takip etmediğim için yorumları görüp dönüş yapamıyorum..Kısa süre içinde tamamen kapatacağım zaten yephiel blogunu bilginize..🌹

 

Yeni blogun linki aşağıda..

https://acikgunlerduaarsivi.wordpress.com/

2019 Açık Günleri ve Yeni Blog

Merhabalar

2019un açık günlerinin tamamı yeni blogda.. 🙂

Tıklayın⬇️

https://acikgunlerduaarsivi.wordpress.com/

Tartışmaları Sonlandırmak İçin

Niyetle (besmeleyle) sayısız okunur.Cok çok etkilidir mutlaka ezberlemenizi tavsiye ederim..
Gerginlik anında mucizevi sakinleştirici..:)
صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لاَ يَرْجِعُونَ
Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn..

Negatif Enerjilere Karşı

 

Ä°lgili resim

Üstünde nazar, büyü olan kişi duruma göre(derecesine göre) 7,21,41 gün devam edebilir..

Negatif enerjilerden kurtulmak için;

Aşağıdaki okuma her bir kisi için 3 gün yapılacak..


 ihlas

 fatiha

 felak

 nas

Ayetel kürsi

 kafirun

Tekvir

surelerini okuyun (Kendi üstünüze üfleyin).).(sayısı yok  illa tavsiye isterseniz her bir sureyi en az 3’er defa okuyun..


 


Evde, netten bakara ve yasin suresi okutun hergün..


 


Evi sirkeli suyla silin..

Üzerlik tohumu ve defne yaprağı tütsüsü yapın her hafta..


Banyo suyunuza bir avuç iri(tane) tuz ekleyin..

Çok Güçlü Korunma Duası

 

dinihareketli resim ile ilgili görsel sonucu


Aşağıdaki duayı yerden arşa kadar yaratılan tüm varlıkların şerrinden ve büyüden korunmak, arınmak niyetiyle bir sürahi suya 3 defa okuyun ve o suyu arttırarak uzun süre için ve içirin (yemeklere, çaya vs ekleyin)..

Dua

Bismillahirrahmanirrahiym* bismillahi ve billah* bismillahi hayril esma* bismillahi rabbil ardı ves sema* bismillahillezi la yedurru measmihi şeyün fil erdı ve la fis semai ezen*bismillahiftetahtü ve billah hatemtü ve bihi amentü* bismillahi asbahtü ve alellahi tevekkeltü* bismillahi ala kalbi ve nefsi* bismillahi ala akli ve zihni* bismillahi ala ehli ve mali*bismillahi ala a’tani rabbi* bismillahiş şafi bismillahil muafi*bismillahil vafi*bismillahillezi la yedurru measmihi şeyün fil erdi vela fissemai ve hüves semiul alim*hüvellahü allahü allahü allahü allahü rabbi la üşriku bihi şey’a*allahü ekberu allahü ekberu allahü ekberu allahü ekberu ve eazzü ve ecellü mimma ehafü ve ahzerü* ve es’elükellahümme bi hayrike min hayrikellezi la yu’tiyhi ğayrük* azze caruke ve celle senaüke ve la ilahe ğayrük*allahumme inni euzü bike min şerri nefsi ve min şerri külli sultanin ve min şerri külli şeytanin maridin ve min şerri külli cebbarin anidin ve min şerri külli kadais sui ve min şerri külli dabbetin ente ahızn bi nasıyetiha*inne rabbi ala sıratın mustakiym*ve ente ala külli şeyin hafiyz* inne veliyyiyellahüllezi nezzelel kitabe ve hüve yetevelles salihiyn* allahümme inni estacuruke ve ahtecibu bike min şerri külli şey’in halakteh*ve ahterisu bike min cemiy’i halkıke ve külli ma zeraet ve beraet* ve ahterisü bike minhüm* ve üfevvidu emri ileyke ve ükaddimü beyne yedeyye fi yevmi haza ve leyleti hazihi ve saati hazihi va şehri haza* bismillahirrahmanirrahiym* kul hüvallahü ehad* allahüs samed* lem yelid ve lem yuled* ve lem yekün lehü küfüven ehad* an emami* bismillahirrahmanirrahiym* kul hüvallahü ehad* allahüs samed* lem yelid ve lem yuled* ve lem yekün lehü küfüven ehad* min fevkıy* bismillahirrahmanirrahiym* kul hüvallahü ehad* allahüs samed* lem yelid ve lem yuled* ve lem yekün lehü küfüven ehad* an yemini* bismillahirrahmanirrahiym* kul hüvallahü ehad* allahüs samed* lem yelid ve lem yuled* ve lem yekün lehü küfüven ehad* an şimali* bismillahirrahmanirrahiym* kul hüvallahü ehad* allahüs samed* lem yelid ve lem yuled* ve lem yekün lehü küfüven ehad* bismillahirrahmanirrahiym* allahü la ilahe illa hüvel hayyül kayyum* la te’huzühü sinetün ve la nevm* le hu ma fis semavati ve ma fil ard* men zellezi yeşfeu indehü illa bi iznih* ya’lemu ma beyne eydihim ve ma halfehüm ve la yühiytune bi şey’in min ilmihi illa bi ma şae* vesia kürsiyyühüs semavati vel arda ve la yeudühu hıfzuhüma ve hüvel aliyyül aziym* bismillahirrahmanirrahiym* şehidellahü ennehu la ilahe illa hüve vel melaiketü ve ulül ilmi kaimen bil kıst* la ilahe illa hüvel azizülhakim* ve nahnü ala ma kale rabbuna mineş şahidin* fe in tevellev fe kul hasbiyallahü la ilahe illa hü* 

(“” aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil aziym(7 defa okuncak)”” ) 

* vel hamdü lillahi rabbil alemin*

Açık Kapalı Günler (Zilkade-Temmuz-Ağustos) 2018

Ä°lgili resim

 

Açık Günler (temmuz)

14-17-19-20-21-22-23-24-25-27-28-29-30-31-

Kapalı Günler

15-16-18-26-29


Açık Günler(Ağustos)

1-2-3-4-8-9-10

Kapalı Günler

5-6-7

Şevval Ayı (Haziran -Temmuz) Açık Günler 2018

Ä°lgili resim

 

Açık Günler(haziran)

24-25-26-28-29

Kapalı Günler

27-30


Açık Günler(temmuz)

1-2-3-5-6-10-11-12-13

Kapalı Günler

4-7-8-9

Gelecek Haftadan İtibaren Açık Günlerin Tarihlerini Paylaşacağım..

Gelecek Haftadan İtibaren Açık Günlerin Tarihlerini Paylaşacağım..

 

 

Negatif Enerjilerden Korunmak İçin

Evimizi veya iş yerimizi kötü enerjilerden korumak için öncelikle boş, temiz bir sprey şişe ediniyoruz..

hareketli resim dua ile ilgili görsel sonucu

Şişeye su-sirke karışımı ekliyoruz..(Miktarı kendiniz belirleyin sirke kokusundan rahatsız olan sadece birkaç damla ekleyebilir)..Cinler sirke kokusunu sevmezler ayrıca sirke nazarın negatif enerjisinide kırar..

Sonrasında şişenin ağzı açıkken içine okurcasına yazacağım sureleri okuyup suya ufluyoruz..3 günde bir okuma yenilenmelidir..Tuvalet, banyo hariç evin her yerine püskürtüyoruz..Püskürtme işlemini köşelerden başlayıp orta kısımlara doğru yapıyoruz..(günde 1 defa püskürtmek yeterlidir)

SU SİRKE KARIŞIMINA OKUNACAK SURELER

Fatiha 7 kere

Saffat ilk 10 ayet 1 kere

Ayetel kürsi 7 kere

Kafirun 7

Felak 7

Nas 7 okunur..

Saffat ilk 10 ayeti

Bismillahirrahmanirrahim
37/SÂFFÂT-1: Ves sâffati saffâ(saffen).
Ve saf bağlayarak (huşû ile Allah’ın huzurunda) saf halinde bulunanlara andolsun.

37/SÂFFÂT-2: Fez zâcirâti zecrâ(zecran).
Toplayıp sevkedenlere (sağ ve sol kanat velîlerine).

37/SÂFFÂT-3: Fet tâliyâti zikrâ(zikran).
Zikrederek (Kur’ân) tilâvet edenlere (okuyanlara) (andolsun).

37/SÂFFÂT-4: İnne ilâhekum le vâhıd(vâhıdun).
Muhakkak ki sizin İlâhınız, mutlaka Tek’tir.

37/SÂFFÂT-5: Rabbus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ ve rabbul meşârık(meşârıkı).
Göklerin, yerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. Ve doğuların (da) Rabbidir.

37/SÂFFÂT-6: İnnâ zeyyennes semâed dunyâ bi zîynetinil kevâkib(kevâkibi).
Muhakkak ki Biz; dünya semasını, yıldızları ziynet kılarak süsledik.

37/SÂFFÂT-7: Ve hıfzan min kulli şeytânin mârid(mâridin).
Ve marid (azgın ve asi) şeytanların hepsinden muhafaza ederek.

37/SÂFFÂT-8: Lâ yessemmeûne ilel meleil a’lâ ve yukzefûne minkulli cânib(cânibin).
Melei A’lâ’ya kulak verip dinleyemezler ve her taraftan atılırlar (kovulurlar).

37/SÂFFÂT-9: Duhûran ve lehum azâbun vâsib(vâsibun).

Kovulmuş olarak, onlar için kesilmeyen sürekli azap vardır.

37/SÂFFÂT-10: İllâ men hatıfel hatfete fe etbeahu şihâbun sâkib(sâkibun).
Ancak kim bir söz kapıp kaçarsa, o taktirde kayıp giden yakıcı bir alev onu takip eder (ona ulaşır, yok eder).

Bunun yanında üzerlik tohumu ve defne yaprağını tavada tütsüleyip bütün eve gezdirmeniz faydalı olacaktır..

Nalıncı Baba

 

İşte o Nalıncı Baba’nın ibretlik kıssası;

Sultan Murat Han, o gün bir hoştur. Telaşeli görünür. Sanki bir şeyler söylemek ister sonra vazgeçer. Neşe ile üzüntü arasında gidip gelmektedir. Veziriazam Siyavuş Paşa sorar:

– Hayrola efendim, canınızı sıkan bir şey mi var?
– Akşam garip bir rüya gördüm.
– Hayırdır inşallah?
– İnşallah hayrolur, öğreneceğiz.
– Nasıl yani?
– Hazırlan, dışarı çıkıyoruz.
Padişah ve vezir, derviş kılığında çıkarlar yola. Görünen o ki padişah hâlâ gördüğü rüyanın tesirindedir ve gideceği yeri iyi bilir. Seri, kararlı adımlarla Beyazıt’a çıkar, döner Vefa’ya, Zeyrek’ten aşağılara sallanır. Unkapanı civarında soluklanır. Etrafına daha bir dikkatle bakınır.

MAHALLELİNİN ÖFKESİ

İşte tam o sırada gözüne yerde yatan bir ceset ilişir. Hemen sorar:
– Kimdir bu?
Ahali:
– Aman hocam hiç bulaşma, derler. Ayyaşın, serhoşun biri işte!..
– Nerden biliyorsunuz?
– Müsaade et de bilelim yani. Kırk yıllık komşumuz!

AYYAŞ VE MİMLİ KADIN DÜŞKÜNÜ
Bir başkası tafsilata girer:
– Biliyor musunuz, der. Aslında iyi sanatkârdır. Azaplar Çarşısı’nda çalışır. Nalının hasını yapar… Ancak kazandıklarını içkiye, fuhşa harcar. Hem şişe şişe şarap taşır evine, hem de nerede mimli bir kadın varsa takar peşine.
Hele yaşlının biri çok öfkelidir:
– İsterseniz komşulara sorun, der. Sorun bakalım onu bir cemaatte gören olmuş mu?
Hâsılı, mahalleli döner ardını gider. Tam vezir de toparlanıyordur ki padişah merakla sorar:
– Hayırdır, sen nereye?
– Bilmem, bu adamdan uzak durmak istersiniz sandım.
– Millet bu, çeker gider. Kimseye bir şey diyemem… Ama biz gidemeyiz; adam ne olursa olsun bizim teb’amızdır. Defin işini halletmek gerek.
Bir nurdur aydınlanır alnında
CENAZEYİ BİZ KALDIRALIM

Vezir hemen bir çare önerir:
– İyi ya, saraydan birkaç hoca yollar kurtuluruz vebalden.
– Olmaz, rüyadaki hikmeti çözemedik daha.
– Doğru ya! Peki, ne yapmamı emir buyurursunuz?
– Dervişliğe devam edeceğiz bir süre daha! Naaşı kaldırmalıyız en azından.
– Aman efendim, nasıl kaldırırız?
– Basbayağı kaldırırız işte.
– Yapmayın etmeyin sultanım, bunun yıkanması paklanması var. Tekfini, telkini…
– Merak etme ben beceririm. Ama önce bir gasilhane bulmalıyız.
– Şurada bir mahalle mescidi var, ama…
– Olmaz, vefat eden sen olsaydın nereden kalkmak isterdin?
– Ne bileyim, Ayasofya’dan, Süleymaniye’den, en azından Fatih Camii’nden…
– Ayasofya ile Süleymaniye’de devlet erkânı çoktur. Orada bizi tanıyanlar çıkar. Ama Fatih Camii’ni iyi dedin. Hadi yüklenelim…

PADİŞAH NAAŞI YIKAR KEFENLER
Ve gelirler camiye. Vezir sağa sola koşturur, kefen tabut bulur. Padişah, bakır kazanları vurur ocağa… Usulü erkânınca bir güzel yıkarlar ki naaş ayan beyan güzelleşir sanki. Bir nurdur aydınlanır alnında. Yüzünde bir beşâşet hâsıl olur. Hem manalı bir tebessüm okunur dudaklarında. Padişahın da, vezirin de kanı ısınmıştır bu adama. Meçhul nalıncıyı kefenler, tabutlar, musalla taşına yatırırlar. Ama namaz vaktine de bir hayli vardır. Bir ara vezir, sıkıntılı sıkıntılı yaklaşır ve:
– Sultanım, der. Yanlış yapıyoruz galiba…
– Neden, ne yaptık ki?
– Heyecana kapıldık, sorup soruşturmadan buraya getirdik cenazeyi. Kim bilir belki hanımı vardır, belki de yetimleri?
– Doğru dedin. Öyleyse sen başını bekle, ben mahalleyi dolanıp geleyim.
Vezir cüzüne, tespihine döner, padişah garip maceranın başladığı noktaya koşar. Nitekim sorar soruşturur. Nalıncının evini bulur. Kapıyı yaşlı bir kadın açar. Hadiseyi metanetle dinler. Sanki bu vefatı bekler gibidir.
– Hakkını helal et evladım, der. Belli ki çok yorulmuşsun. Sonra eşiğe çöker, ellerini yumruk yapar, şakaklarına dayar. Neden sonra silkinip konuşmaya başlar:
– Biliyor musun oğlum? diye dertli dertli söylenir… Bizim efendi bir âlemdi, vesselam… Akşamlara kadar nalın yapardı. Ama birinin elinde şarap şişesi görmesin; elindekini avucundakini verir satın alırdı. Sonra getirip dökerdi helaya!
– Niye?
– Ümmet-i Muhammed içmesin diye…
– Fesübhânallah!..
– Sonra, malum kadınların ücretlerini öder, eve getirirdi. Ben sizin zamanınızı satın aldım mı, aldım, derdi. Öyleyse şimdi dinleyin bakalım… O çeker gider, ben menkıbeler anlatırdım onlara.. Mızraklı İlmihal, Hüccet-i İslam okurdum…
– Allah Allah! Millet ne sanıyor hâlbuki…
Padişahın işi ne?
– Milletin ne sandığı umurunda değildi. Hoş, o hep uzak mescitlere giderdi. Öyle bir imamın arkasında durmalı ki, derdi; tekbir alırken Kâbe’yi görmeli…
– Öyle imam kaç tane kaldı şimdi?
– İşte bu yüzden Nişancı’ya, Sofulara uzanırdı ya… Hatta bir gün:
– Bak efendi, dedim. Sen böyle böyle yapıyorsun ama komşular kötü belleyecek. İnan cenazen kalacak ortada…
– Ne dedi peki?
– Kimseye zahmetim olmasın, deyip mezarını kendi kazdı bahçeye. Ama ben üsteledim. İş mezarla bitiyor mu, dedim. Seni kim yıkasın, kim kaldırsın?
– Merak ettim şimdi cevabını!
– Önce uzun uzun güldü, sonra;
– Allah büyüktür hatun, dedi. Hem padişahın işi ne?